Ana Sayfa         Hakkımızda        HAVA DURUMU        RADYO-TV        İletişim

Kategoriler
İstanbul Hal Fiyatları


TUZLA KÖYÜ


TUZLA TARİHİ


HARİTA-COGRAFİ YAPI-İKLİM-NUFUS-TANITIM

Ulaşım haritası


Bölgenin uzaydan görünümü


TUZDAĞI


DOGAL ZENGİNLİKLER


TARİHİ ZENGİNLİKLER


TUZLA RESİMLERİ


YEREL ADETLER-YEMEK-MÜZİK

Köy Hayırları


Deve güreşi


Tuzla Deve Güresi


KOMŞU KÖYLER


Çanakkale’nin Yöresel Ürünleri


EĞİTİM

Tuzla İlköğretim Okulu


Küçüklere tavsiye siteler


ZİRAAT-HAYVANCILIK

Faydalı ziraat linkleri


Ziraat Yardımcısı


Ziraat Hatıraları


LİNKLER


PRATİK BİLGİLER


TUZLA OVASI


ÇANAKKALE SAVAŞLARI HATIRASI

Fatihin Topları


TUZLADAN HATIRALAR


ESKİ ÇANAKKALE HATIRALARI


SAMSUN AYVACIK


KIZILCATUZLA BÜYÜKLERİ


  Anket
Sitemizin tasarımını nasıl buldunuz ?
     Anket Sonuçları

  Sayaç
Şu An 74
Tekil
Bugün 10
Toplam 10
Sayfa Görüntülenme
Bugün 10
Toplam 1131743


Murad Hüdavendigar


SULTAN MURAD HÜDAVENDİGAR
Babası : Orhan Gazi
Annesi : Nilüfer Hatun
Doğumu : 1326
Ölümü : 1389
Saltanatı : 1359 - 1389
Devlet Sınırları : 500.000 km2        
                                                                                                                  

                                         


Saltanatı: 1359 – 1389 (30) seneSultan Murad uzun boylu, değirmi yüzlü, iri burunlu idi. Kalın ve adaleli bir vücuda sahipti. Başına mevlevi sikkesi üzerine yuvarlak testar sarılı bir başlık giyerdi. Çok sade giyinir ve kırmızı zeminli beyaz e1biseden hoşlanırdı. Gayet nazik, sevimli, çok halim ve selimdi.                                        
 
Âlim ve sanatkârlara hürmet gösterir, fakirlere ve kimsesizlere büyük bir şefkatle muamele ederdi. Halk tarafından “Gazi Hünkâr” diye anılır ve bir baba olarak sevilirdi. Terbiyesi ile annesi Nilüfer Hatun meşgul oldu: Gençliğini Bursa’da medreselerde, ilim ve sarfat adamları ile geçirdi. Bütün hayatı sınır boylarında ve harp meydanlarında geçmiştir. Hiç durmadan Rumeli’den Anadolu’ya, Anadolu’dan Rumeli’ye seferler yapmıştır. Bu kadar harp meşguliyetleri arasında, büyük ve kıymetli binalar, sanat eserleri meydana getirmeye de vakit bulmuştur. Bursa’da camiler, medreseler ve imarethaneler yaptırmıştır. Edirne’yi ilk defa O, hükümet merkezi yapmıştır. İlk Edirne sarayı da kendisi bina ettirmiştir. Orhan Gazi’nin vefatında 95.000 km² olan toprakların genişliğini 500.000 km² ye çıkardı.

Zamanında alınan yerler: 1362′de Edirne, 1363′de eski Zağra ve Filibe fethedildi. 1364′dE Sırp sındığı zaferi kazanıldı ve Haçlılar perişan edildi. 1365′de Kara Biga Osmanlı topraklarına katıldı. 1369′da Hayrabolu, Kırklareli, Pınarhisar ve Vize alındı.1370′de Bulgar Krallığı Osmanlılara tâbi oldu. Bir müddet sonra da Çamurlu savay kazanıldı. 1371′de Çirmen zaferi elde edildi, Haçlılar bir defa daha yenildiler. 1372′de Çatalca Bizans’tan alındı. 1374′de Sırbistan Osmanlılara tâbi oldu. 1375′de Niş fethedildi. 1378′de Kütahya Vilâyeti Osmanlı topraklarına katıldı. 1382′de Sofya fethedildi. 1383′de Candaroğulları Osmanlılara tâbi oldu. 1385′de Arnavutlukun kuzeyi tamamen alındı. 1386′da Karamanlılarla harp yapıldı. 1388′de Silistre, Ziştovi, Niğbolu, Plevne, Lofça, Deliorman ve Dobruca Türk hakimiyeti altına alındı. 1389′da Haçlılar bir defa daha perişan edildiler ve İslâm ordusunun yiğitlikleri sonunda Kosova Meydan Muharebesi kazanıldı. Ne yazık ki bu şanlı zafer çok büyük bir acı ile neticelendi. Bütün gazileri derin bir matem içinde bıraktı. Şöyle ki; bu zafer sonunda yaralıların büyük bir kısmı düşman askerleri idi. Yerdekiler arasında tek Türk şehidi de vardı. Sultan Murad her şehidin önüne geldiği vakit büyük bir üzüntü ile “İnna lillâhi ve inna ileyhi râciün” diyor ve şehidin derhal kaldırılarak defnedilmesini emrediyordu. Yaralı bir Türk’ün yanına geldiği zaman, onu okşuyor, yarasının acıyıp acımadığını ve bir arzusu olup olmadığını soruyordu. Böylece dolaşırken biraz uzakta ölüler arasında bir kımıldama oldu. Sultan Murad o tarafa döndü. Ölüler arasından, dev gibi uzun boylu bir Sırplının kalktığı görüldü. Miloş ismindeki bu Sırplı (Kral Lazar’ın damadı) yerden kalkarak Padişaha doğru gelmeye başladı. Padişahın muhafızları ise, Sırplıyı derhal yakaladılar. Fakat Sırplı, padişahı mutlaka görmek istiyordu ve : “Beni bırakınız, korkmanıza lüzum yok. Ben Padişahın elini öpmeye ve hem de Müslüman olmaya geldim. Ayrıca size bir de müjdem var. Kral Lazar yakalandı, bakınız getiriyorlar” dedi. Padişah onun sözlerini işitmişti. İşaret ederek bırakmalarını söyledi. Muhafızlar da Kralın tutulduğu tarafa bakarlarken, yaralı taklidi yapan hain Sırplı, Padişaha yaklaştı, elini öpecekmiş gibi eğildi, bir anda ve yıldırım sürati ile koltuğunun altında sakladığı hançerini çekerek, Gazi Hünkâr’ın mübarek göğüs ve karnına sapladı. Muhafızlar neye uğradıklarını anlayamadılar. Katil kaçmaya başladı. Sonra muhafızlar kafiri yakalayarak parça parça ettiler. Hünkâr’ın son sözleri şunlardı : “İslâmın muzafferiyeti, benim şehit olmama bağlı ise, şehadet şerbetini nasip buyurmasını Cenab-ı Hak’tan dua ve niyaz etmiştim. Duam kabul buyuruldu. Hazreti Allah’a hamd ve sena olsun ki, İslâm askerinin zaferini gördükten sonra hayatım sona ermektedir. Oğlum Bayazid’e biat ediniz. Sakın esirleri incitmeyiniz. Mal ve canlarına tecavüz etmeyiniz. Ben artık sizleri ve muzaffer ordumuzu Cenab-ı Hakk’a emanet ediyorum. Mevla devletimizi bütün fenalıklardan korusun!” diyerek ebediyyete intikal etti. Sultan Murad’ın hançerle parçalanan barsakları, şehit olduğu yere bir türbe yapılarak gömüldü. ,Cesedi ise Bursa’ya nakledilerek Çekirge’deki türbesine defnedildi.

Silsile-i Sadât-ı Nakşibendiyye’den Hâce Seyyid Emir Kilâl (k.s.) Hazretleri, Muğnullebib isimli eserin sahibi ve topun mucidi olarak bilinen Cemaleddin Abdullah Efendi, Buhari’nin şârihi Semseddin Kirmani, Birinci Murad zamanında vefat etmişlerdir. İlk kazasker tayinleri, tımar kanunu ve minarelerden salatu selâm okuma adetleri bu devirde başlamıştır.

Erkek Çocukları:
Yakub Çelebi, Yıldırım Beyazid, Savcı Bey ve İbrahim.

Kız Çocukları:
Nefise ve Sultan Hatun.

I.Murat (Hüdavendigar) Dönemi (1362-1389)

Ağabeyi Süleyman babasından önce vefat etmişti.Orhan Bey’in ölümüyle boy beylerinin desteği ile hükümdar oldu.
Öncelikle Anadolu Türk birliğini kurmayı amaçladı.1375’te Hamitoğullarına baskı yaparak 80 bin altın karşılığı Akşehir, Beyşehir, Yalvaç gibi yerleri aldı.1378’de Germiyan beyinin kızı ile şehzade Yıldırım evlendirildi.Çeyiz olarak Kütahya, Tavşanlı, Emet, Simav alındı.
Karamanoğulları kendilerini Anadolu Selçuklularının devamı olarak görüyordu.Osmanlıların bu ilerleyişinden hoşlanmadılar.Osmanlı ordusu Rumeli’nde iken bazı toprakları işgal ettiler.I. Murat ilk olarak Karaman seferine çıkarak taşkınlıklarını önledi.


Edirne’nin Fethi (1363)
Edirne askeri açıdan önemli bir konumda bulunuyordu. Öncelikle Bizans’ın Edirne ile bağlantısı kesildi.Sırp ve Bulgarlar Sazlıdere’de (1363) büyük bir bozguna uğratıldı.Edirne fethedildi ve 1365 yılında başkent ilan edildi.

Sırp Sındığı Zaferi (1364)
Edirne ve Filibe’nin fethi bir haçlı seferinin düzenlenmesine sebep oldu.Papa vasıtası ile Avrupa harekete geçirildi.Balkan ülkeleri birleşti.Macar kralı Layoş’un öncülüğünde Edirne’ye kadar yaklaştılar.Hacı İlbey komutasındaki 10 bin kişilik öncü kuvvetleri tarafından haçlılar hazırlıksız yakalanarak bozguna uğratıldı. Kaçan haçlı kuvvetlerinin büyük bir kısmı Meriç nehrinde boğuldu.Böylece Rumeli’ndeki Türk hakimiyeti kesinleşmiş, ilk haçlı ordusu yenilmiştir.
1372 Çirmen (İkinci Meriç) savaşında Trakya ve Makedonya prenslikleri yenilgiye uğratıldı.


I.Kosava Savaşı (1389)
Türklerin balkanlarda ilerlemesi tekrar haçlı seferine sebep oldu.Buna Karamanoğullarıda katıldı.Seferin sebeplerinden biride Timurtaş komutasındaki Osmanlı ordusunun 1388 yılında Ploşnik’te bozguna uğramasının Balkan krallıklarını umutlandırmasıdır.Sultan Murad Karamaoğulları sorununu çözerek Rumeli’ye geçti.Vezir Çandarlı komutasındaki 30 bin kişilik kuvvet Bulgarlar üzerine yürüyerek etkisiz hale getirdi.Türk ordusu Kosava ovasında haçlılarla karşılaştı.Osmanlı ordusu ilk kez bu savaşta top kullanmıştır. Haçlılar çember içine alınarak imha edildi.Sultan Murad bu savaş sırasında bir Sırplı tarafından hançerlenerek şehit edilmiştir.(10 Ağustos 1389)

I. Murat’ın Diğer Faaliyetleri
a) Devşirme sistemi uygulanarak Yeniçeri ocağı kuruldu.
b) Tımar sistemi uygulanmaya başladı.
c) Topçu ocağı oluşturuldu.
d) Rumeli beyler beyliği oluşturuldu ve yönetimine Lala Şahin Paşa getirildi.
e) Çandarlı Halil ve Kara Rüstem Paşalar ilk mali düzenlemeyi yaptılar.
f) Sultan unvanını ilk kez kullanmıştır.
g) Kazaskerlik makamını oluşturmuştur.

Murad Hüdavendigar ile ilgili daha geniş bilgi almak için tıklayınız. 

 

                www.osmanli700.gen.tr/padisahlar/03index.html


 

Murat Hüdavendigar Türbesi

Hüdavendigâr Camiinin karşısındadır. 1389 yılında I. Kosova savaşında şehit olan 3. Osmanlı Padişahı I.Murat Hüdavendigâr'a aittir.

 

Murat Hüdavendigar Türbesi İç mekan görünümü

Türbeyi Yıldırım Bayezıd yaptırmıştır. Sonraki yıllarda geniş tamirler görmüş eski temelleri üzerine ikinci kez inşa edilmiştir. Kare planlıdır. Ortada sekiz sütunun taşıdığı kemerlere oturan sekizgen kasnak üzerine kubbe oturtulmuştur. Kubbenin etrafında türbeyi örten tonozlar kurşunla kaplıdır.Kuzey cephe temelleri dıştan üç payanda ile desteklenmiştir. Merkezde, pirinç parmaklıklı I. Murad'ın sandukasının bir tarafında torunu Süleyman Çelebi, diğer tarafında Yıldırım'ın oğlu Musa Çelebi, pencere yanında Hüdavendigâr'ın oğlu Yakup Çelebi, Süleyman Çelebi'nin oğlu Orhan, II.Sultan Bayezıd'ın oğlu Şehzade Mehmed gömülüdür. Diğer iki sandukanın kime ait olduğu bilinmemektedir.

 

Mimari Eserleri
Bursa Hüdavendigar Camii,
Bursa Şehadet Camii, Kızılcatuzlası Hüdavendigar camii,
Filibe Hüdavendigar Camii, Behramkale Hüdavendigar camii,
Gelibolu Hüdavendigar Camii bunlardandı.
İlk Edirne Sarayı'nı da inşa ettiren Sultan Murad Hüdavendigar birçok mescit, hamam, han, kervansaray, çeşme ve köprü yaptırdı.

Murad Hüdavendigâr'ın Duası


Rabbim, Resulün hakkıçün mü’minlere yardım et. İlâ-yı kelimetullah uğruna cenk eden Müslümanları muhafaza buyur. Bilmeyerek günah işledimse lütfüna sığındım; günahlarımı Müslümanlara ödetme.

İslamın ve Müslümanların üzerene gelecek ne kadar kaza ve bela varsa bana gelsin. İslâmın buradaki zaferi şehid olmama bağlıysa, beni şehid eyle.”
“Rahı din içre ben fedâ olayım.
“Din yolunda beni şehid eyle!..
“Âhirette beni said eyle.

“Mülkü İslâmı pâyimâl etme.
“Menzil-i firka-i zilâl etme,
“Keremin çoktur ehl-i İslama,
“Dilerim kim erişe itmama!”

 

Yıldırım Han Medresesi.

Sistemi ayakta tutacak moral değerleri, temel düşünceyi, hukuku üreten kadroları yetiştiren medrese eğitimine Osmanlı Padişahları büyük önem verdiler; her gelen padişah, sancak beyleri, şehzadeler, bu amaçla saltanatın bulunduğu merkezden başlayarak önemli merkezlerde medreseler kurmaya başladılar.

O zamanki Balıkesir Vilayeti içinde ilk açılan medreseler Yıldırım Beyazıt’ın Balıkesir’de açtığı Yıldırm Beyazıt Medresesi (Eski Cami Medresesi) ile Tuzla-i Bahremiyye  Sancağı diye anılan -Edremit Körfezi’nin en ucundaki Baba Burnu’nda- Kızılca-Tuzla’da kurduğu Yıldırım Han Medresesidir

 




  Duyurular
  TUZLA 2019 GÜZ DEVE GÜREŞLERİ (Lütfen tıklayın)

  2019 Tuzla Köy Hayrı (Lütfen tıklayın)

  Resim Galerisi
 



































































Site içi Arama
 

E-posta Bülteni
 


Tasarım & Programlama: Met Web Tasarım